Bu Blogda Ara

22 Temmuz 2013 Pazartesi

YENİ MERAK...

       İnternette gezinmeyi, bişeyler arayıp, bilgi edinmeyi çok seviyorum, bu bana bazen sadece güzel vakit geçirtip, aradığım şeye ulaşmamı sağlasada, dahada önemlisi; blog yazmaya karar vermek, yeni hobilere sempati duymak gibi önemli adımlar atmama neden oluyo.
       Bahsi geçen hobilerden ilk i "keçe" oldu benim için. Eşimin bi iş arkadaşının kızım için yaptığı isimlikle tanıştım ilk keçeyle, hemen sempatimi kazanmakla kalmayıp, nasıl bişey ki, acaba nasıl yapılır, bende yapabilirmiyim denesem? gibi sorularla yer etti zihnimde.Aradan biraz zaman geçti tabi ama bigün yine internette bakınırken keçe sorgusuyla açılan sayfaları incelerken buldum kendimi, her açılan sayfada, yapılan her bi şeye olan hayranlığımla, bikaç gün bilgisayar başına oturduğumda ilk işim oldu aklımda kalan sitelerde yeni şeylere bakmak.
       Ve sonunda bi gün tüm cesaretimi toplayıp buluştum bende keçeyle :) 
İşte buda "ilk keçe maceram" ve hikayesi; http://10marifet.org/yazi/ilk-kece-maceram-2/




11 Temmuz 2013 Perşembe

YENİDEN MERHABA...

       En son "hadi yeniden başlasın" diyerek bitirdiğim, bloga yazmaya daha çok vakit ayıracağımı umut ederek yazdığım son yazının üzerinden tam 11 ay geçmiş :(, inşallah bu kez gerçekten yeniden başlar..
Neden mi bugün? Çok samimi olmadığım, ama blogu yeni oluşturduğumdaki ilk yazıların heyacanıyla, içten bi sohbet sırasında blogumdan bahsettiğim bi arkadaşla, baya uzun bi aradan sonra bugün karşılaştık ve hal hatır sorulduktan sonra, blog tan ve yazdıklarımın güzelliğinden bahsetmesi beni çok etkiledi :( , " - yazmaya devam etmiyorum (edemiyorum) ama " diye cevapladıktan sonra, ilk fırsatta açtım blogu,
     
       Gerçekten hoş şey insanın kendini bi şekilde ifade etmesi, o anki hislere sonradan dönüp bakabilme fırsatı tıpkı bi fotoğraf karesi gibi yeniden yaşıyormuş hissiyle duyguların canlanması, tazelenmesi.. İşte bu sebeplerden, en kısa sürede görüşmek üzere, inşallah bu kez gerçekten yeniden başlar..

GÜNLERDEN SONRA.., AYLARDAN SONRAAA :) ...

       Başlıktanda anlaşılacağı üzere hayli uzun bi ara oldu, "neden?" sorusunun cvp ı; çok aslında ama "yok"...
buraya aktaramadığım çok şey olduğu için üzgün olsamda :(, artık devam etmeye başlayacağım için mutluyum. Hadi yeniden başlasın :)

"Aguu" :)

 Neden bilmiyorum ama kendini toparladığın yaklaşık 3. haftandan sonra, gece yada sonraki kalkışlarında huzursuz olsan bile, sabaha karşı büyük bi huzurla uyanıyorsun. Her gün, hemen hemen hiç sektirmeden ezan sesine şahit oluşun gibi özel bi nedene bağlar oldum artık bu durumu.

            Uykundan gözlerini bile açamayan mahmur halinle, hiç ağlamadan, aksine gülücükler açan yüzünle uyanıyor, tüm mahmurluğumu alan o halini görüp, sana seslenişimle, büyük bi huzurla aldırmak istiyorsun kendini kucağıma..Yatağından alınıp babanla aramıza geldiğinde daha bi doruğa ulaşıyo gülücüklerin, artık mutluluk sesleri çıkarmaya çalışıyo minik ağzın, yumuk ellerini, kibar ayaklarını daha bi hareketlendiriyosun..

             Yine böyle bi günde, ben uykuma yenik düşmüş baygın gözlerle izlerken seni, işe gitmek için hazırlanıp, senden bi türlü ayrılamayan babanla oynuyordun tüm sevimliliğinle, nerden geldi aklına babanın, bebeklerin ilk kelimelerinin bu olduğunu nerden biliyodu anlayamadım ama, "aguu" dedi sana bakarak bi kaç kez, yine gülücükler saçarak, ama bu kez daha çok dikkatle bakıyodun yüzüne, meğer anlamaya, o bal dilini, babanın dediği kelimeye döndürmeye çalışıyormuşsun..

              Babanın bikaç "aguu" 'su ve "hadi kıjıımm, sende söyle bakıymm" demesinin ardından, ikimizinde o gül yüzüne odaklandığı bi anda, sanki biraz zorlanarak ama istekli, usulca, sevgi dolu bi ses çıkarıverdin; "aa-guu" .. =)   ( tarih 11.06.2010, saat yaklaşık olarak 08:40 :) ) , Sana bakarkenki mutluluğumuzu bastıran şaşkınlıkla kalıverdik bi süre, sonra tekrar tekrar dedirtmeye çabaladık, bi kerelik, öylesine çıkan bi ses olmadığını ispatlarcasına söyledin, ilk kelimeni  söyletmenin gurur ve sevincine kapılan baban işe geç kaldı o gün :).. , ben se ; (kısa süren şaşkınlık ve sevincimin ardından, annelik içgüdümle sanırım) duygusallaştım yine, kızım söylediklerimizi anlayacak artık, tepki verecek demekki, bu hem çok güzel hem çok düşünülesi bişi diye dalıverdim deryalara..

             Şimdi ne yapmalı, "aguu" ları nasıl şekillendirmeli bulmaya çalışmaktayım hala ama umarım o bal dilin, tıpkı bu ilk kelimenin BİZ e tattırdığı güzellikte sözcüklerle dolup taşar bundan sonrada.., kimseyi incitmeyen, hoşgörü dolu bi yüreğin, bunları tüm içtenliğiyle aktaran bi uslubun olur  umarım.., bilirim biraz zordur "keşke" siz bi hayat ama; mümkün olduğunca ırak olur bu ve benzeri sözcükler o bal diline...

30.04.2010

        Öykü Nas ım.. , kızııımmm, hissettirdiklerine değer bi sıfat bulamadığım.. bekleniyordun ve geldin nihayet, takvimdeki en önemli tarih yapıverdin 30.04 ü ...